Göğüs Estetiği

Göğüs estetiği silikon meme protezi uygulaması ile göğüs boyutunu arttıran ve formunu düzelten bir estetik ameliyattır. Göğüs estetiği aşağıdaki durumlarda uygulanabilir;

-Göğüslerini küçük bulan kadınlarda estetik nedenlerden dolayı,
-Emzirme sonrası küçülen göğüs hacmini düzeltmek için,
-Farklı boyutlardaki göğüslerin simetrisini sağlamak için,
-Göğüs kanseri ameliyatı sonra meme rekonstrüksiyonu amacıyla.

Meme protezleri silikon bir kılıf içinde silikon jel veya serum fizyolojik içeren, vücuda zarar vermeyen FDA  onaylı ürünlerdir. Yapılan çalışmalarda bu protezlerin vücuda yayılmadığı için kanser veya diğer hastalıklara yol açmadığı gösterilmiştir.

Göğüs estetiği göreceli olarak basit ve güvenilir bir girişim olsa da her cerrahi girişimde olduğu gibi, cerrahi risklerin ve bu estetik ameliyata has özel komplikasyonların görülme olasılığı vardır. Bu sorunlar göz ardı edilebilecek kadar nadir de olsa bilinmesinde fayda var.

Komplikasyonların arasında en sık görüleni yerleştirilen silikon meme protezinin çevresinde gelişen kapsülün kontraksiyonudur (kasılması). Bu genellikle her meme protezi uygulamasında meydana gelen kapsülün bazı olgularda fazla katılaşarak yerleştirilen meme protezini sıkıştırması ile ortaya çıkar. Normal koşullarda düzenli olarak uygulanan masajlarla oluşumu engellenmektedir. Ayrıca bugün kullandığımız pütürlü yüzeyli silikon meme protezlerinde bu sorunun çok daha azaldığı izlenmektedir.

Her cerrahi girişimden sonra ameliyat sahasında bir miktar kan sızıntısı normaldir. Ancak göğüs estetiği ameliyatını takiben aşırı kan sızıntısı, ameliyat sahasında şişlik ile ağrıya neden olabilir. Bu durum hastanın dayanamayacağı kadar fazla olduğunda ayrı küçük müdahale gerekebilir.

Nadiren de olsa bazı hastalarda yerleştirilen silikon meme protezi çevresinde enfeksiyon gelişebilir. Bu her hangi bir zamanda oluşabilse de genellikle göğüs estetiği operasyonunu izleyen ilk hafta içinde görülmektedir. Tıbbi tedavi ile kontrol edilemeyen bazı olgularda silikon meme protezinin çıkarılıp enfeksiyon geriledikten sonra yeni bir protezin yerleştirilmesini gerekli kılabilir.

Meme Küçültme

Erkeklerde meme küçültme ameliyatı gereğinden fazla gelişmiş ya da genişlemiş memelerin (Meme Küçültme) cerrahi müdahale ile düzeltilmesi operasyonudur.

Meme Küçültme ameliyatı ile görüntünüzde iyileşme sağlama;

Meme Küçültme erkeklerde memenin olması gerekenden fazla gelişmiş olması ya da genişlemesi durumudur ve her yaştan erkekte yaygın olarak görülür. Erkeklerde meme büyümesi hormonsal değişimler, kalıtımsal sebepler, hastalıklar ya da bazı ilaçların kullanımından kaynaklanabilir. Meme Küçültme duygusal rahatsızlık verebilir ve kendinize olan güveninizi zedeleyebilir. Bazı erkekler bu durumlarını gizlemek için belirli fiziksel aktivitelerden ve yakınlaşmadan bile kaçınabilir.

Meme Küçültme aşağıdakiler ile tanımlanır;
Lokalize olmuş yağ fazlalıkları
Beze benzeri doku oluşumlarının fazlalığı
Beze benzeri doku oluşumlarının fazlalığı ve lokalize olmuş yağ fazlalıklarının bir arada bulunması
Meme Küçültme tek taraflı olabilir (tek memede) ya da iki taraflı da (her iki memede).
Benim için uygun mu?

Meme Küçültme ameliyatı son derece kişisel bir işlemdir ve bu ameliyatı başka birilerinin isteklerini karşılamak ya da kendinizi kusursuz bir görüntü şablonuna oturtmak için değil, gerçekten ve sadece kendiniz için yaptırmalısınız.

Aşağıdaki koşullar sizin için geçerli ise bu işlem sizin için uygun bir seçenek olabilir;
Eğer fiziksel olarak sağlıklıysanız ve nispeten normal bir kilonuz varsa
Gerçekçi beklentilere sahipseniz
Meme büyümeniz stabil olmuşsa
Memelerinizin olması gerekenden daha büyük olduğu düşüncesi ile rahatsızlık hissediyorsanız
Bu cerrahi müdahaleden yetişkinler faydalanabilir, ancak yine de memede büyüme devam ederse gelecekte ikincil müdahaleler de gerekli olabilir.

Erkeklerde meme büyümesinin cerrahi müdahale ile düzeltilmesi en iyi sonucu aşağıdaki koşullarda verir;
Alternatif tıbbi müdahaleler ile durumları düzeltilemeyecek erkeklerde
Yaşamlarını tehdit eden, Meme Küçültmeden sonra iyileşmeyi engelleyecek ciddi bir rahatsızlığı ya da tıbbi durumu bulunmayan erkeklerde
Meme Küçültme belirtilerini düzeltmek için zihninde olumlu bir bakış açısı geliştirmiş ve belirli hedefler oluşturmuş erkekler
Konsültasyonunuz sırasında beklentileriniz neler olmalı?

Meme Küçültme ameliyatınızın başarısı ve güvenirliği büyük ölçüde konsültasyonunuz sırasında sizin isteklerinizi açık biçimde belirtmenize ve önyargısız yaklaşımınıza bağlıdır. Sağlığınız, istekleriniz ve yaşam tarzınız ile ilgili size bir kaç soru yöneltilecektir.

Aşağıdakileri konuşmak için hazırlıklı olun:
Bu ameliyatı neden istiyorsunuz, beklentileriniz ve istediğiniz sonuç nedir?
Sağlık durumunuz, ilaçlara karşı alerjileriniz ve daha önce geçirdiğiniz tedaviler
Mevcut olarak kullandığınız ilaçlar, vitaminler, bitkisel destekler, alkol, tütün ve steroid dahil uyuşturucu kullanımı
Daha önce geçirdiğiniz operasyonlar
Bunlara ek olarak cerrahınız;
Genel sağlık durumunuzu, önceden gelen sağlık koşullarınızı ya da risk faktörlerini değerlendirebilir
Meme Küçültmenin altında yatan sebepleri tespit edebilmek için tanı koyucu testler yaptırabilir; bunların içinde endokrin fonksiyonlarınızın kontrol edilmesi de olabilir
Memelerinizi muayene edebilir, büyüklük ve şekillerine ilişkin detaylı ölçümler yapabilir, deri kalitesini ve meme uçlarınızın konumunu ve çevreleyen areolaları kontrol edebilir
Tıbbi kaydınız için fotoğraflar çekebilir
Seçeneklerinizi tartışabilir, bir dizi tedavi önerebilir
Meme Küçültme ameliyatının olası sonuçlarından ve potansiyel risk ya da komplikasyonlarından söz edebilir.
Göğüs küçültme ameliyatınız sırasında anestezi kullanımı
Ameliyat öncesinde sizden aşağıdakiler istenebilir;
Bir laboratuarda tahliller yaptırın ya da sağlık kontrolünden geçin
Belirli ilaçları alın ya da mevcut ilaçlarınızı durumunuza uygun olarak ayarlayın
Ameliyatın öncesinden sigara içmeyi bırakın
Kanamayı arttırdıkları için aspirin, antienflamatuar ilaçlar ve bitkisel haplar almayı bırakın
Estetik cerrahınız sizinle işleminizin nerede gerçekleştirileceğini de görüşecektir. Göğüs küçültme ameliyatı güvenilir bir ameliyat merkezinde ya da bir hastanede yapılabilir.

İşlem ile ilgili adımlar;

Meme Küçültmeyi düzeltme için yapılan estetik ameliyat teknik olarak bir göğüs küçültme operasyonudur ve memeyi küçülterek göğüs kafesi konturunda iyileşme sağlar.

Çok ciddi Meme Küçültme vakalarında meme dokusundaki aşırı ağırlık memelerin sarkmasına meme ucunu çevreleyen (koyu renkli) areolaların genişlemesine sebep olur. Bu durumlarda areolaların pozisyonu cerrahi müdahale ile düzeltilebilir ve deri fazlalıkları azaltılabilir.

Şifalı bitkilerle gelen şifalar

Şifalı bitkiler deyince akla ilk gelen isim İbrahim Saraçoğlu’dur. Bugün Saraçoğlu’nun kürleri Amerika’da yayınlanan şifalı bitki kitaplarında referans olarak gösterilmektedir.

İbrahim Saraçoğlu, her yerde kolayca bulunabilen şifalı bitki ve sebzelerle uygulanan mucizevi kürlerin tariflerini insanlığın hizmetine sunmuştur.Katıldığı pek çok televizyon programında, sağlıklı zayıflamak için beyaz lahana, maydanoz ve limon kürünün tarifi veren Saraçoğlu, bu kürü uygulayanların çok başarılı sonuçlar aldığını söylemiştir.

 İbrahim Saraçoğlu’nun Sağlıklı Zayıflama Kürü.

Sağlıklı Zayıflamak İçin Beyaz Lahana – Maydanoz – Limon Kürü

Kürleri uygulamadan önce dikkat edilmesi gereken konular:

Bu kür için kullanılacak malzemeler, iri yeşil sarımsı lahana, taze maydanoz ve taze sıkılmış limon suyudur.Asla sera lahanalarını (futbol topu büyüklüğünde ve beyaz olanları) kullanmayınız.Maydanozlar da küçük yapraklı ve taze olmalıdır.İri yapraklı olanlar amaca uygun değildir.
Bu kürü uygularken tokluk duygunuz da hızlı bir şekilde gelişmektedir.Maydanoz ve limon suyunun beyaz lahana ile kullanımı ruh sağlığını güçlendirir.Bunun önemi şudur; depresif durumda olanlar, sıkıntı ile çok fazla yemek yerler ve kilo alırlar.Onlar için mükemmel bir kürdür.
Kür tamamlandıktan sonra, abur cubur yememek şartıyla, verilen kiloların yeniden alınması söz konusu olmayacak ve uzun süre kilonuzu koruyabileceksiniz.
Oniki yaş altı çocukların herhangi bir kürü hekimlerine danışmadan uygulamaları kesinlikle önerilmez
Aksi belirtilmedikçe aynı anda birden fazla kür uygulanmamalıdır.Herhangi bir kürün uygulanma süresi tamamlanmadan başka bir bitki çayı (yeşil çay, papatya, ıhlamur, adaçayı,…gibi) içilmemelidir.
Tüm kürlerin çelik yada emaye kaplarda hazırlanması gerekmektedir.
Kür : Zayıflamak İçin

Kaynamakta olan yarım litre klorsuz suya, dört adet iri lahana yaprağını çok fazla parçalamadan (doğramadan) ilave ediniz.Ağzı kapalı olarak kısık ateşte üç dakika kaynatınız.Üç dakika tamamlanınca, kapağını açarak  içerisine yarım demet (20-25 adet) gövde saplarıyla beraber taze maydanozu ilave ediniz ve bir kaşık yardımıyla iyice karışmasını sağlayınız.Kapağı tekrar kapatarak iki dakika daha kaynatmaya devam ediniz.Toplam beş dakika tamamlanınca ocağı kapatınız ve ılımasını bekleyiniz.Ilıdıktan sonra süzüp suyunu ayırınız.Kaşık yardımıyla maydanoz ve lahanalara bastırarak suyunu bırakmasını sağlayınız.Cam kaba ayırdığınız haşlama suyunu dilerseniz üçe bölerek  sabah, öğle, akşam yada ikiye bölerek  sabah, akşam içebilirsiniz.
Aç karnına içilmesi çok daha etkilidir.Aç karnına içemiyorsanız öğünlerden en erken iki saat sonra içmelisiniz.
Dikkat edilmesi gereken konu ise, iki yemek kaşığı taze sıkılmış  limon suyunun içmeden önce, içilecek miktara ilave edilmesidir.Kısaca, süzüp ayırdığınız lahana-maydanoz suyuna ılıyınca limon suyu ilave etmeyiniz.İçeceğiniz miktar kadarına iki yemek kaşığı taze sıkılmış limon suyu ilave edilmelidir.
Bu kür günlük olarak hazırlanmak zorundadır.

Kürün Uygulanması:

7 gün uygulama + 3 gün ara – 7 gün uygulama + 3 gün ara – 7 gün uygulama şeklindedir.Üçer günlük aralarla birlikte 27 günlük bir kürdür.

Bu kürü yılda iki-üç kez uygulayabilirsiniz.Özellikle bahar aylarına girerken oluşan bahar yorgunluğuna karşı da mükemmel bir önleyicidir.

Yeni Modeller

Mutfaklar bayanların evde en çok vakit geçirdikleri yerdir. Bunun için mutfağın güzel ve kullanışlı olması, bayanlar için çok önemlidir. Mutfağınızın büyüklüğüne göre doğru mutfak dolabı seçimi yapmak size kullanım alanında rahatlık sağlayacaktır. Mutfaklar, her bayanın kendi iş alanıdır aslında. Bayanlar el becerilerini mutfakta gösterirken, her daim marifetlerini sergilemekten de büyük haz duyarlar. Hünerlerin gösteriminde ise mutfak ta bir o kadar önem taşır.

Ülkemizde gerçekten çok kaliteli mobilya markaları vardır. Bunların bir çoğunda sanayileşmiş ve büyük fabrikalarda otomatik makinelerin sayesinde mobilya üretimi yapmaktadır. Bazı mobilya firmalarıda en kaliteli mobilya markası olmak için çok büyük uğraşlar vermektedirler. Genel olarak butik tarzı mobilya imalatı yapıp pazarlamayı hedeflemiştir kendilerine...

Mutfak ne kadar kullanışlı olursa, bayanlar da bir o kadar rahat iş yapabileceklerdir. Hal böyle olunca da mutfak dekorasyonu ve alet edevatlarında söz, her daim bayanlara düşer. Her bayan kendi mutfağının güzel ve kullanışlı olmasını ister. Mutfaktaki işlerin çabuk bitirilebilmesi ve mutfaktan çabuk çıkılabilmesi için bayanların mutfağa hakim olmaları gerekir. Bunun için de mutfaklarına uygun bir seçim yapmalıdırlar. Seçim yaparken kullanım alanlarını da göz önünde bulundurmalılardır. Aksi takdirde showroomlarda çok beğendiğiniz mutfak modeli sizin alanınıza uymaz ise hayalleriniz suya düşebilir. Bu küçük ayrıntıya dikkat ederseniz siz de mutfağınızı muhteşem kılabilir, harika yemekler yapabilirsiniz.

Her bayanın zevki ve isteği tabii ki ayrı olacaktır. İşte mobilya markaları, sizlere birbirinden ayrı ve farklı, birçok seçenekler sunuyor. Artık mutfağınızı yenilerken içiniz de rahat olsun. Çünkü mobilya markaları tüm bayanları düşünerek birçok tasarım yapmış. İster şık, ister sade, ister koyu ister açık renk, tamamen sizin tercihinize bırakılmış, aranılanın bulunması için elden gelen yapılmış, bayanlara kolaylık sağlanması amaçlanmıştır. Mutfağınızı istediğiniz renkte seçebilir, zevkinize uygun hale sokabilirsiniz. Artık mutfak yenilemek sizin için kâbusa dönüşmesin. En beğendiğiniz mutfağı seçin ve hayalini kurmaya başlayın. Eminiz ki, mutfağınız yenilendikten sonra, sizde yeni mutfağınıza hayran kalacak, bütün gün yemek yapmak isteyeceksiniz. Yemek yapmayı eğlenceye dönüştürebilir, yaptığınız yemeklerden keyif alabilirsiniz. Çevrenizdekiler de yeni mutfağınızı çok beğenecek.

Liposakşın İşlemi

Yanaklardan ayak bileklerine kadar hemen her bölgeye uygulanabilir. En çok karın, bel bölgesi, basenler, bacak içleri, sırt, boyun gibi bölgeler tercih edilmektedir. liposakşın yöntemi ile kadın ve erkeklerde göğüslerin küçültülmesi işlemi de rahatlıkla yapılabilmektedir.

Bayanlarda göğüs küçültme için liposakşın tekniğinin uygulanması giderek artan bir sıklıkta yayılmaktadır. göğüs hacminin azaltılması hastanın ağrı ve postür bozukluğu şikâyetlerini ciddi oranda azaltır. Bu işlemin uygulanabilirliği göğüslerin yağ dokudan zenginliği ile alakalıdır. Ancak bu yöntemle göğüs küçültmenin tek dezavantajı göğüs başlarının yerinin değiştirilegöğüssi, formun yenilenegöğüssidir. Avantajı ise diğer küçültme yöntemlerinin saklı kalması ve küçültme ameliyatları ile kıyaslandığında iz kalmamasıdır.

liposakşın hangi bölgeye uygulanırsa uygulansın sonrasında hastanın o bölgeyi içine alan sıkı bir korse giymesi gerekir. liposakşın ile boşaltılan cilt altı bölgenin altındaki muhtemel kas dokusuna düzgün bir şekilde yapışarak iyileşmesinin sağlanması amaçlanır.

liposakşın teriminin Türkçe karşılığı yağ alma işlemidir. İngilizce de çok değişik şekillerde ifade edilebilmektedir. liposakşın ile aynı anlama gelen ama tamamen aynı işlemler; Liposhaping, Lipoline, Liposoft, Lipoplasty, Liposculpturing' dir. Bu tanımlamalar gelişmiş pazarlama tekniklerinden kaynaklanmaktadır. Amaç hastaya farklı bir işlem yapıldığını düşündürmektir. Bununla birlikte Bodyshaping, Bodyconturing,

Lipofilling tanımlamaları da liposakşın işleminin kombine edildiği diğer işlemlerdir. Anlayacağınız üzere liposakşın işlemi yukarıdaki tanımlamaların hemen hepsinin temelinde bulunmaktadır. Dünyada en sık yapılan ameliyatlar arasında yer alan liposakşın aynı zamanda hakkında en çok spekülasyonun yapıldığı ve yanlış bilgilerin olduğu bir ameliyattır. Yağ emme işlemi yani liposakşın zayıflatma değil fazlalıkların alınarak konturların düzeltildiği bir ameliyatıdır. En büyük yanlış da liposakşın işleminin zayıflatma ameliyatı olduğunu düşünmektir. Her hasta liposakşın için uygun olmayabilir. O nedenle mutlaka bir plastik cerraha muayene olmanız gerekmektedir. liposakşın işlemi; ucunda vücuda giren ince içi boş bir kanül bulunan, negatif basınç uygulayan bir vakum sistemi sayesinde gerçekleştirilebilir. Kanüller çok ince, uçlarında delikler bulunan içleri boş borulardır. Yağ alma işlemi; uygulanacak bölgeye yakın, gizlenebilir alanlardan yapılan en fazla bir santimetrelik kesilerden gerçekleştirilir ve fazla olan, kontürü bozan yağ dokusu negatif basınç sistemi sayesinde emilir. Steril şartlarda gerçekleştirilen bu ameliyat sayesinde alınan yağ gerekirse başka bölgelerde volüm artırmak amacıyla da enjekte edilebilmektedir.

Sirha Fuarı İstanbul'da

Sektörde Türkiye ve Avrupa’nın önde gelen isimlerini bir araya getirecek olan İstanbul Sirha fuarına, yaklaşık 150 katılımcı ve 15 bin profesyonel ziyaretçi gelmesinin beklendiği öğrenildi. Avrupa’nın en büyük gastronomi fuarlarından biri olan Sirha, iki yılda bir Fransa’nın Lyon kentinde düzenleniyor. Paris’te 2011’de gerçekleştirilen fuarda, 2 bin 200 yerli ve yabancı ürün standı yer alırken, toplamda 162 bin ziyaretçi ile 900 gazeteci ağırlanmıştı.

Yeni teknolojiler sahne alıyor
Organizasyonda, Türkiye ve Avrupa’dan gelen yeme-içme ve ağırlama endüstrisinden 150 katılımcı, ithalatçı, distribütör ve üretici temsil edilecek. Gıda ürünleri ve malzemelerden, alkollü ve alkolsüz içkilere, mutfak ekipmanlarından, otel ve restoran ekipmanlarına kadar pek çok farklı sektöre hitap eden ürünlerle, yeni teknolojiler katılımcılara sunulacak. Sirha İstanbul fuar alanında, Türk pazarına tamamen yeni olan uluslararası ürünler de sahne alacak.

Bocuse d’Or nedir?
Dünyanın en prestijli gastronomi yarışmasının Sirha İstanbul sahnesinde ilk kez Türk ulusal seçmeleri düzenlenecek. Kazanan yarışmacı, Bocuse d’Or Avrupa finalinde (2014 yılında Stokholm-İsveç), Ocak 2015 yılında Fransa, Lyon Sirha’da yer alacak. Ülkedeki en iyi şefler bir araya gelecek ve yarışma bu alanda Türkiye’ye dünya çapında kapılarını açacak. Yarışmaya ünlü Türk şefleri; Murat Bozok (Mimmolett restaurant, İstanbul), Mehmet Gürs (Mikla restoran, İstanbul) ve Ali Ronay (Kempinski Hotel, Bodrum) başkanlık edecek.

Sirha İstanbul organizasyon ekibi

Sirha’nın Fransız organizasyon ekibi, fuar, yarışma ve animasyon düzenleme alanındaki deneyimini bu etkinliğe taşıyacak. GL Events Türkiye Fuar ekibi ise, bir yandan Türkiye pazarına ilişkin bilgisini etkinliğe katarken, bir yandan da Türkiye’deki partnerler ve işletmecilerle birlikte etkinliğin işleyişini üstlenecek

Zindan Mahkumu

Ünlü Fransız felsefeci Michel Foucault “Hapisanenin doğuşu”nu anlattığı kitabında modernleşmeyle birlikte mahkumların tık­lım tıkış doldurulduğu, o eski büyük cezaevlerinin terkedildiğini ve mimari olarak yeni bir cezaevi anlayışına ulaşıldığını söyler. Eskiden böylemiydi diyor insan şimdiklere bakınca...

Neyse bu yeni düzenlemede küçücük göz göz hücre­lerden oluşmuş halka şeklinde bir cezaevi binası vardır. Binanın dışa bakan geniş pencereleri güçlü bir ışıkla ay­dınlatılır. Aydınlma sanki çok önemlide. Tutsaksın zaten. Ama ışık herkesin ihtiyacı. Öyle bir ışıkta kim aydınlanmak ister. Halkanın merkezinde ise bir gözetleme kule­si bulunur. O merkezi kuleden bakan herhangi biri hüc­relerin içindeki küçük siluetleri izleyerek her hareketi kontrol eder. Böylece tek tek hücrelerinde sürekli gö­rülme tehdidi altında yaşayan mahkumlar bir süre son­ra disiplin altına girerler. Öyle ki artık gözetleme kule­sinde hiçkimse olmasa bile mahkum kendini izleniyormuş gibi hisseder.Demir parmaklığa, zinci­re, prangaya gerek kalma­mıştır. Çünkü zindan, artık be­yinlerdedir.

Siz de farkında mısınız, günümüzde hayatı nasıl bey­nimizde devasa prangalarla yaşadığımızın?… Örgütsüz, savruk ve yalnız yakalandığı­mız yaman bir tufanda, tek tek hapsedildiğimiz hücrele­rimiz içinde nasıl gönüllü bir esarete mahkum edildiğimi­zin farkında mısınız?… Farkındalık önemlidir. Güçlendirmek lazım bu terimi. Nasıl güçlendirebilir peki bu farkındalık dediğimiz olayı. Tabi ki de okuyarak, bol bol okumaktan başka şansımız yok gibi şimdilik...

Merkezi bir kulenin amansız gözetimini her an üzerimizde hissederek nasıl duygularımızdan korkar, düşündüklerimizi gizler, sözü­müzü sakınır hale geldiğimizi ve sonuçta düşünmemeyi, söylememeyi, sevmemeyi seçtiğimizi farkediyor mu­sunuz?

Merkezdeki kuleye bağlı düşünce polislerinin soluğu­nu her an üzerimizde hissetmekten, fikir gardiyanları­nın üç kuruşluk tehditleriyle cebelleşmekten, ahlâk zabıtalarının işgüzar tuzaklarını kollamaktan nasıl yorgun düştüğümüzü, ihbarcılığı meslek edinmişlerin kurduğu sinsi bir pusuda kalleş bir iftirayla kimvurduya gitme­mek için beynimizi ve kalbimizi nasıl kör bir hücreye hapsettiğimizi görmüyor musunuz?

Kule’nin adamları, kuledekilerden farklı düşünenle­re, farklı yaşayanlara aman vermemek için amansız bir takibi sürdürürken, onlardan siluetlerimizi gizlemek uğruna, nasıl yara bere içinde kısık sesli ilişkiler kurdu­ğumuzun farkında değil misiniz?

Çünkü kule, sürekli izliyor düşüncelerimizi…
Ceza­landırıyor.
Sonra “tecil edip” erteleyerek cezalarımızı, “bir daha yaparsan iki katını yatarsın” diyor.
Böylece darağacımızın ipini elimize tutuşturuyor; ilk hatada kendi taburemizi tekmelememiz için…Kendi fikriyatı­mızın gardiyanı haline sokuyor bizi. Sansürün en ağırı­nı kendi duygularımıza, düşüncelerimize uyguluyoruz. Utanır, korkar oluyoruz  bildiklerimizden, söyledikleri­mizden, sevdiklerimizden…

Gölgemize kelepçeleniyoruz.Oysa okudukça, düşündükçe anlıyoruz ki, bu kahro­lası cezaevinde yalnız değiliz.Yanıbaşımızdaki binlerce hücrede, suskunluğa, sev­gisizliğe mahkum edilmiş yüzbinlerce tutuklu, bizim gi­bi yalnız olduğunu sanarak yaşıyor.

Gözetleme işini beyinlere yerleştirdiği suçluluk duy­gusuna emanet eden Kule, zamanla içi boş, kof bir ikti­dara dönüşürken, biz, Kuleden saklanalım derken, beynimizin içine kuleler örmüşüz.Kule, biz olmuşuz.

Görüyoruz ki, bir çözebilsek zihnimizin zincirlerini, merkezi kuleyi zaptetmemiz hiç zaman almayacak. Bir aşabilsek beynimize, gönlümüze koyduğumuz yasakla­rı, bir daha hiç yasak olmayacak.

İşte Yeni Bloglarım

Uzun zamandır blog yazmak istiyordum. Hemen girdim kendime bir sürü blog oluşturdum. Aslın tek blog yeterli diye düşünüyordum  ama ses getiricek işler yapmalıyım. Bu yüzden kendime bir sürü blog oluşturdum. Hani böyle sürekli güncellenen bloglardan. Ancak gerek Türkiye’de gerekse ABD’de düzenli blog yazanların yaşadığı en büyük ortak sorunlardan birisi blog yazarken çok vakit kaybetmek. Bu nedenden dolayı da düzenli blog yazamamak. O yüzden de kendime ücretsiz bloglardan seçtim nedeni ise hızlı index almalarıydı. Hızlı index demek hızlı yükselmek demek bu yüzden de bu yöntemi seçtim kendime. Hadi bakalım hayırlısı. Şimdi neler olucak sadece Allah bilir.

 

Blog dünyası zordur. neden zordur derseniz bazen ne yazmanız gerektiğini bilmezsiniz. Yazmak zordur bunu insanlara okutmak daha da zordur. O yüzden de yardıma ihtiyaç duyarız. Hızlı bir yazı için, özellikle on dakikada yazılacak bir yazı için tek ana fikre odaklanıyordum. Konuyu alt başlıklara bölüp uzatmıyorum. Eğer mutlaka bahsedilmesi gereken alt başlıklar varsa, yeni blog yazısı olarak ayırıyorum.Hızlı yazmanın da sonu yok bu sonsuz dünyanın. Paylaşmak güzeldir esasında ama paylaşımcının da etkisi büyük olabiliyor. Arama motorlarında en öne çıkmanın da getirisi büyük oluyor. O yüzden hiç dur durak demeden çalışmak lazım değil mi?

 

On on bir yaşlarında olmalıydım onu ilk kez gördüğümde. Öldü söylentileri üzerine yıllar sonra uzun süredir gurbetlik ettiği Almanya’dan memlekete dönmüş, birkaç günlüğüne ülkenin en önemli konusu haline gelmişti. Ayağının tozuyla katıldığı bir tv programını kimler aramadı ki yarım saat içinde, bakanlar, valiler, milletvekilleri, sanatçılar. Okumaya değer yazı bulmakta zor. Kim için yazıcaksın ne yazıcaksın. Bul bul bitmiyor yahu... Neyseki bişeyler karalayabiliyorum, o yüzden sorun olmuyor. Bakalım neler yapıcağız. Bu yazı şimdilik bu kadar olsun bakarsın geliştiririz.